Avrupa Konseyi Yapısı ve Mekanizması
GİRİŞ
İnsan hakları ihlalleri
tüm dünyada çözüme ulaştırılması gereken bir kavramdır. Avrupa Konseyi bu amaç
doğrultusunda dünyada bulunan en uzman ve faydacı kurum olarak yer almaktadır.
Bu başarısını ise sistemi, çalışanları ve sözleşmeleri ile başarmaktadır.
Avrupa Konseyine hukuk ve adalet konusunda devletleri yargılama sıfatını, ona
üye ülkelerce bahşedilmiştir. Başka bir deyişle devletler insan hakları
konusunda yanlış yapabilme ihtimaline karşı Avrupa Konsey’ini kurmuş veya üye
olmuştur ve bu kurumun kendilerini gerektiğinde mahkûm etme ve tazminat ödeme
yükümlülüğü altına koymasına karar vermişlerdir.
Avrupa Konseyi esas
olarak; insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi konularında faaliyet
gösterir. Avrupa Konseyi bu işlemlerinin kaynağını da esas olarak dünyada İnsan
Haklarını en fazla koruyan yazılı metin olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden
almakta olup, bu sözleşme ve ek başka protokoller uyarınca kendi bünyesinde
bulunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile de yargılama yapma yetkisine
haizdir.
Bu çalışmamız da Avrupa
Konseyini bir bütün olarak irdeleyip, mekanizmasını, organizasyon şemasını,
ruhunu, tüm dayanak metinlerini, bünyesinde faaliyet gösteren tüm kurum ve
kuruluşlarını, idari yargısal yaptırımın mekanizmalarının nasıl işletildiğini
incelemeye çalışacağız.
AVRUPA
KONSEYİ (COUNCİL OF EUROPE)
I.
BÖLÜM
AVRUPA
KONSEYİNİN OLUŞUM EVRELERİ VE SİSTEMİ
1-)
Avrupa Konseyi Kuruluş Amacı Ve Üye Ülkeler
5 Mayıs 1949 tarihinde
Avrupa çapında insan haklarını, hukukun üstünlüğünü ve çoğulcu demokrasi
ilkelerini korumak, güçlendirmek ve savunmak, ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve
yabancı düşmanlığı, sosyal dışlanma, uyuşturucu madde ve çevre konularındaki
sorunlara çözüm aramak amacıyla kurulmuş hükûmetler arası bir kuruluştur[1].
Konsey'in çalışma alanları insan hakları, medya, hukukî iş birliği, sosyal
dayanışma, sağlık, eğitim, kültür, spor, gençlik, yerel demokrasiler,
sınırötesi iş birliği çevre ve bölgesel plânlama olmak üzere birçok dala
ayrılıp konsey bu dalların ve bu dallardan daha fazlasını planlı, sistematik ve
pragmatik bir şekilde çalışmalarına konu etmektedir.
Kuruluş aşamasında ilk
olarak Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Fransa, Hollanda, İrlanda, İsveç,
İtalya, Lüksemburg, ve Norveç olmak üzere toplam 10 ülke Londra antlaşmasını
imzalayarak Avrupa Konseyi kurulmuş olup, merkezi Strazburg, Fransa'dır.
Şu an Avrupa
Konseyi'nde toplam 47 üye ülke bulunmaktadır. Ülkemiz Türkiye de, anlaşmayı
1949 yılında imzalamıştır. Türkiye ve Yunanistan her ne kadar ilk kuruluş
aşamasında olmasa da Avrupa Konseyi kurulduktan sonra konseye 9 Ağustos 1949
tarihinde ilk giren üyeler oldukları için "kurucu üye"
statüsündedirler. Konsey'in resmî
dilleri İngilizce ve Fransızca'dır[2].
Üye Ülkeler:
Almanya, Andorra, Arnavutluk,
Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Çekya, Danimarka,
Ermenistan, Estonya, Finlandiya, Fransa, GKRY, Gürcistan, Hırvatistan,
Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda,
Karadağ, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Makedonya,
Malta, Moldova, Monako, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, San Marino,
Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Türkiye, Ukrayna, Yunanistan.
Avrupa Konseyi'ne Aday
Ülkeler: Beyaz Rusya
Gözlemci üyeler: ABD,
Japonya, Kanada, Meksika, Vatikan
Parlamenter Meclisi Nezdinde Gözlemci Sıfatını Taşıyan Ülkeler: İsrail, Kanada, Meksika
2-) Avrupa Konseyi Kuruluşunun
Tarihi Evresi
Genel olarak Avrupa
İkinci Dünya Savaşı’ndan büyük maddi ve manevi kayıpla çıkmıştır. Bunun
akabinde Avrupa Konseyi, Avrupa halkları arasındaki yıllardır savaşlar ve
siyasetler sonucu ortaya çıkan gerginlik ve çatışmanın son bulması, devletler
ve halklar arasındaki uzlaşıyı sağlamak amacıyla ortak kurumlar ve antlaşmalar
ve standartlar yaratıp, güven ve işbirliği tesis etmek amacıyla o günün
koşullarının yarattığı buhran durumunda kurulmuştur[3].
Avrupa Hareketi, 2.
Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan hükümetler dışı bir sivil toplum hareketidir.
İşte Avrupa Konseyi bu durum sonrası kurulan kurumlardan bir tanesidir[4].
Nitekim Avrupa Hareketi, 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa'nın her anlamda yeniden
yapılanması amacına haiz olan ve amacı Avrupa halklarının özgürlük içinde bir
arada yaşamasını sağlamak olan bir harekettir[5].
13Avrupa Konseyi, 1948 yılında o dönemki hükümetleri temsilen Avrupa Konseyi
Bakanlar Komitesi’nin ve parlamenter kanadı temsilen o dönemdeki adıyla Avrupa
Konseyi İstişare Meclisi’nin (Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi) birlikte
kurulmasıyla oluşturulmuştur[6].
Avrupa Konseyi'nin
ruhunu ve esasını oluşturan sözleşmelerden biri olan Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi (AİHS) ise 4 Kasım 1950’de Roma’da imzalanmıştır.
Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi (AİHS), esas olarak Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşların, insan
hakları ihlallerine karşı korumaktadır. Avrupa Konseyi’ne üye olabilmek için
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ilgili devletlerce imzalanması şartı
aranmaktadır.
Avrupa Konseyi, üye
devletlerarasında her türlü konulardaki siyasi işbirliğinin yanı sıra; yanı
sıra; norm oluşturup bu normları denetlemek gibi bir yapılanmaya sahiptir.
Konsey, hükümetler arası kanat, parlamenter kanat ve yerel yönetim kanadı
dışında, 200’ü aşkın sözleşme ile bir sözleşmeler sistemini de içerir ki,
görev, salahiyet ve amaçlarını bu kurul ve sözleşmeler ile yerine getirir.
Keza, günümüzde bütün taraf ülkelerin bireysel başvuru hakkını kabul ettiği
yargı organı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başta olmak üzere,
birçok denetim mekanizması bulunmaktadır[7].
İkinci Dünya savaşı sonrası Avrupa ülkelerinde bir demokrasileşme süreci başlamıştır. Bunun akabinde Avrupa Konseyinin, Avrupa ülkeleri arasındaki siyasi ve hukuki etkinliğini öne çıkarmış olup konsey hızla gelişmiştir. Özellikle 2000 sonrasında küreselleşen dünya nedeni ile günümüz ihtiyaçlarına daha etkin bir yanıt vermek amacıyla bir takım çalışmalar yapmış ve kapsamlı reformları uygulamaya sokmuştur. Yapılan tüm reformlar ile, tüm Avrupa halkının gözünde Avrupa Konseyinin çalışmalarının ve faaliyetlerinin faydasını arttırmak ve uluslararası düzeyde siyasi etkinliğini arttırmayı amaçlamaktadır.[8]. Hatta son yıllarda Avrupa Konseyi, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’daki halk hareketleri karşısında kendi bünyesinde geliştirdiği demokratikleşme, hukuk devleti ve insan hakları norm ve standartlarını, talepleri üzerine bu ülkelerle paylaşma yolunda çalışmalara başlamıştır.
3-) Avrupa Konseyine Üyelik Hususu
Avrupa Konseyi'nin
Statüsü'ne Dair Sözleşme 5 Mayıs 1949 tarihinde Londra'da imzaya açılmış ve 42.
maddeye uygun olarak 3 Ağustos 1949 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye
Sözleşmeye 13 Nisan 1950 tarihinde katılmış ve 12 Aralık 1949 tarihinde
onaylamıştır. 5456 Sayılı Onay Kanunu 17 Aralık 1949 gün ve 7382 Sayılı Resmi
Gazete'de yayınlanmıştır. İşbu 42 maddelik sözleşmenin üyelik ile ilgili ana
unsurları incelenecek olursa;
- Konseyin amaçları ile
ilgili konular başta olmak üzere, ekonomik, sosyal kültürel, bilimsel ve
hukuksal konuların görüşülmesi, korunması ve daha ileri seviyelere çıkarılması
konusundaki eylem ve sözleşmeler konsey organları eliyle izlenir.
- Avrupa Konseyine üye
devletlerin, konseye katılmış olmaları Birleşmiş Milletlerin veya taraf
oldukları öteki uluslararası örgüt veya birliklerin etkinliklerine
katılmalarını etkilemez.
- Devletlerin ulusal
savunma konularına ilişkin konular Avrupa Konseyinin kapsam ve alanı
dışındadır.
- Hukukun üstünlüğü
ilkesini benimseyen, temel hakları ve özgürlüklere saygılı ve bağlı her Avrupa
devleti Avrupa Konseyi'ne üye olabilirler[9].
- Avrupa Konseyine her
devlet; hukukun üstünlüğü ilkesini ve vatandaşlarının da temel özgürlüklerden
yararlanması ilkesini kabul eder. Avrupa Konseyinin amaçları doğrultusunda
hareket eden ancak üye olmayan her Avrupa devleti yeterli ve istekli olmaları
halinde Bakanlar Komitesi tarafından Avrupa Konseyi üyesi olmaya davet
edilebilirler. Bu şekilde çağrılan bir devlet statüye katılma belgesine Genel
Sekretere vermesi üzerine üye sıfatına haiz olur. Bu şekilde davet edilen bir
devlete çağrı yapılmadan önce Bakanlar Komitesi, önerilen üyenin Parlamenter
Meclisinde bulundurmaya yetkili olduğu temsilci sayısını ve mali katkısını
belirler.
- Avrupa Konseyinin
herhangi bir üyesi, Genel Sekretere resmi bir bildirimde bulunarak tek taraflı
olarak Konseyden çekilebilir. Bu türlü çekilmeler, bildirimin mali yılın ilk
dokuz ayı içinde yapılması durumunda o mali yılın sonunda, mali yılın son üç
ayı içinde yapılması durumundaysa, gelecek mali yılın sonunda hüküm kazanır.
- Konseyin amaç ve
ilkelerini İhlal eden bir konsey üyesi ülkenin temsil hakları askıya alınabilir
ve sözleşmenin 7. Maddesi hükmü uyarınca Bakanlar Komitesi tarafından çekilmesi
istenebilir. Şayet üye bu isteğe uymaz ise, Komite re’sen bu üyenin Konsey
üyeliğinin sona erdirebilir
- Bakanlar Komitesi, mali sorumluklarını ve
yükümlülüklerini yerine getirmeyen bir üyenin bu sorumluluk ve yükümlülüklerini
yerine getirmediği süre boyunca Komitedeki ve Parlamenter Meclisindeki temsil
hakkını askıya alabilir[10].
II.
BÖLÜM
AVRUPA KONSEYİNİN YAPISI VE ORGANİZASYON ŞEMASI
1-) Genel Olarak Avrupa Konseyinin Organları
Avrupa Konseyine üye
devletlerin statüye ve ilgili sözleşmelere ilişkin üyelik yükümlülüklerinin
izlenmesi, farklı şekilde çalışan denetim mekanizmaları ile Sözleşme ve
Protokoller kapsamındaki uzman komiteler tarafından sağlanmaktadır. Avrupa
Konseyi’nin (AK) temel organları;
Hükümetler kanadını
oluşturan ve karar organı olan Bakanlar Komitesi,
Parlamenter kanadı
oluşturan Parlamenter Meclisi (AKPM),
Sekreterlik
Yerel yönetimlerin
geliştirilmesini amaçlayan Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi,
Avrupa Konseyi İnsan
Hakları Komiseri,
Avrupa Konseyi Göç Ve
Mülteciler Özel temsilciliği
Avrupa Irkçılık ve
Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu (ECRI)
Avrupa İşkencenin
Önlenmesi Sözleşmesi’nin uygulanmasının denetlenmesi çerçevesinde Avrupa
İşkencenin Önlenmesi Komitesi (AİÖK)
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokolleri çerçevesinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir[11].
2-)
Bakanlar Komitesi
Bakanlar Komitesi Genel
tanım ile 47 üye ülkenin Dışişleri Bakanlarından veya Strazburg’daki Daimi
Temsilcilerinden oluşur. Genel olarak
oturumlara istinaden Bakanların toplanması söz konusu olsa da bakanlara
vekâleten daha sık toplanan Delegeler Komitesi'nde ise Daimi Temsilciler (Büyükelçiler)
yer alır. Bakanlar komitesi üye her ülkenin Dışişleri Bakanından oluşur.
Delegeler Komitesi ise her ülkenin bakanlarına vekâlet eden kişilerden yani
büyükelçilerden oluşur. Asıl olarak aynı organlardır. Delegeler Komitesi
Bakanlar Komitesinden farklı bir organ değildir. Bakanlar düzeyinde yılda bir
kez toplanmakta, Daimi Temsilciler ise her hafta bir araya gelmektedir.
Bakanlar Komitesi, statüde sayılan hususlar uyarınca Avrupa Konseyi adına eylem
ve yürütmede bulunan bir organdır. Her üye devlet, Bakanlar Komitesinde bir
temsilci bulundurmaya yetkili olup ve her temsilcinin de bir oyu vardır. Üye
devletlerin Komitedeki temsilcileri ise her üye devletin kendi Dışişleri
Bakanlarıdır. Bir Dışişleri Bakanı hazır bulunamadığında ya da durum bunu gerektirdiğinde
ise, kendisi yerine aynı yetkilere haiz bir yedek üye temsilcisi
görevlendirebilir. Bakanlar düzeyinde, Komite, Parlamenter Meclisinin her yeni
dönem açılışından önce veya açılışında; bunun dışında ayrıca gerek gördükçe
toplanır. Avrupa Konseyi’nin karar organıdır.
Bakanlar Komitesi'nde
genellikle ülkelerin gündeminde mevcut güncel ve siyasi konular ele alınır.
Bakanlar Komitesi, Parlamenter Meclisinin tavsiyesi üzerine veya re’sen,
sözleşme ve farklıca uzlaşma metinlerinin kabul edilip yapılması veya üye
devletler tarafından belli konularda ortak bir politikanın izlenmesi amacıyla
Avrupa Konseyi’nin ortak amaçlarını gerçekleştirmek ve uygulamak amacıyla
toplanır. Bakanlar Komitesince alınan kararlar, Genel Sekreter tarafından
üyelere ilan edilir.
Komite aksi yönde bir
karar almadıkça, Bakanlar Komitesinin toplantıları; Kapalı usulde ve konsey
merkezinde gerçekleştirilir. Bakanlar Komitesi’nin aldığı kararlar üye
hükümetler için tavsiye niteliğinde olup, bu tavsiyeler konusunda üye
hükümetler aldıkları önlemleri Avrupa Konsey’ine bildirir. Ancak yine de;
Bakanlar Komitesi, Parlamenter Meclisinin yetkilerine ilişin Avrupa Konseyi'nin
Statüsü'ne Dair Sözleşme'nin 24, 28, 30, 32 ve 35. maddelerin hükümleri saklı
kalmak üzere, Avrupa Konseyinin iç örgütlenmesi ve düzenlenmesine ilişkin her
konuda bağlayıcı kararlar alabilir. Bu amaçla, gerekli mali ve yönetsel
düzenlemeleri yapar[12].
Bakanlar Komitesi,
kendi çalışma prensip ve konularını kendisi belirler ve ayrıca yine
- Toplantı ve karar
yeter sayısını;
- Başkanın atanma
yöntemi ve görev süresini;
- Karar önerilerinde
bulunmak üzere izlenecek yol dâhil, gündemin hazırlanma kurallarını
- Yedek temsilcilerin
atanması için gerekli bildirimin koşullarını belirler.
Parlamenterler
Meclisinin her toplantısında, Bakanlar
Komitesi, gerekli belgeler sunarak faaliyetleri ve etkinlikleri konusunda
Parlamenterler Meclisini bilgilendirir. Komitenin üye hükümetlere verdiği
tavsiyeler ile ilgili kararlarında oy veren temsilcilerin oybirliğini ve
Komiteye katılmaya yetkili temsilcilerin çoğunluğunun oyunu gerektirir. Mali ve
yönetimsel konularla ilgili kararlar ise, üye devletlerin temsilcilerin salt
çoğunluğuyla kararlaştırılabilir.
Komitenin alacağı
kararlar, Komiteye katılmaya yetkili tüm temsilcilerin üçte iki çoğunluğunun
oyunu gerektirir.
Bakanlar Komitesi’nin
Dönem Başkanlığı, Kasım 2010-Mayıs 2011 döneminde ülkemiz tarafından
yürütülmüştür.[13]
3-)
Parlamenterler Meclisi - Danışma Meclisi
Parlamenter Meclisi
Avrupa Konseyinin görüşme organıdır. Genel olarak, 47 üye ülkeden gelen 324
parlamenterden yani Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) üye ülkelerin
parlamentolarından seçilen 324 asil, 324 yedek üyeden oluşur.
AKPM üyeleri, her üye
ülke parlamentosundan, bu ülkelerin parlamentodaki güç dengesini yansıtacak
şekilde seçilmektedir. Her üye devletin AKPM’deki Üye sayıları, üye ülkelerin
nüfusları ile doğru orantılı şekilde belirlenmektedir. Avrupa Konseyi
Statü’sünün 26. Maddesi uyarınca belirtilen sayıda temsilci bulundurmaya
yetkilidir. Örneğin, Türkiye'den de 18 asil, 18 yedek üye Milletvekilimizden
oluşan heyetimiz AKPM’de Türkiye’yi temsil ederek AKMP çalışmalarına
katılmaktadır. Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, 25 Ocak 2010 - 23 Ocak
2012 tarihleri arasında iki yıl süreyle AKPM Başkanlığını yürütmüştür. Tüm
temsilcilerin katıldığı Parlamenter Meclisi yılda dört oturum yapar. Ülkelerde
mevcut millet meclisi gibi bir kurumdur güncel ve siyasi konuların
tartışıldığı, görüşüldüğü bir platformdur
Parlamenter Meclisi,
yetki alanına giren herhangi bir konuya ilişkin araştırma ve çalışma yaparak,
gerekirse görüş bildirmek üzere komite ve komisyonlar oluşturabilir. AKPM’nin
bünyesinde mevut çeşitli komisyonlarında oluşturulan raporlar Genel Kurul'a
sunulmasının akabinde işbu raporlar doğrultusundaki hususlar tartışılarak
oylanır ve AKPM’ce yetkisi dâhilinde olan konulara ilişkin alınan kararlar
tavsiye niteliğinde Bakanlar Komitesine sunulur. Mamafih, AKPM Bakanlar
Komitesi tarafından kendisine sorulan konulur üzerinde de tartışıp tavsiyelerde
bulunabilir.
Parlamenter Meclisi,
Avrupa Konseyine üye devletlerin kendi seçeceği yöntemle kendi parlamentoları
tarafından seçilecek üyeler veya parlamento üyeleri arasından atanmış
temsilcilerinden oluşur. Ancak, bir meclis üyesi, aynı zamanda Bakanlar
Komitesi üyesi olamaz.
Belirtilen bu şekilde
atanan temsilcilerin de görev süresi, atanmalarını izleyen dönemin açılış
tarihi ile bir sonraki dönemin açılış tarihi arasındadır. Tabi ki, parlamento
seçimleri yapılırken, üyelerin yeni atamalarda bulunma yetkisi vardır.
Bir meclis dönemi
içinde meclisin izni olmadan hiç bir temsilcinin görevine son verilemez. Her
temsilcinin, hazır bulunmadığı durumlarda kendisi yerine oturumlara katılacak,
konuşacak ve oy verecek bir yedek temsilci bulunabilir. Bakanlar Komitesinin Parlamenter
Meclisi görüşmelerinde topluca temsil edilebilme veya Komitenin bireysel
temsilcilerinin ya da yedeklerinin Mecliste söz alabilme koşulları Meclise
danışıldıktan sonra Komite tarafından bu konuda hazırlanacak çalışma
kurallarına göre belirlenir.
Parlamenter Meclisi
kendi çalışma kurallarını oluşturup akabinde kendi üyeleri arasından başkanını
seçer. Başkan, gelecek olağan döneme kadar görevde kalır. Başkan oturumu
yönetir, ancak görüşmelere katılıp oy veremez. Başkan olan temsilcinin yedeği
onun yerine oturuma katılır, konuşur ve oy kullanır. Çalışma kurulları ise,
Toplantı ve karar yeter sayısını, Başkan ve öteki görevlilerin seçilme yöntemi
ve görev sürelerini; Gündemin hazırlanma ve temsilcilere duyurulma yöntemini;
temsilcilerin ve yedeklerinin adlarının bildirilme zamanını ve biçimini
belirler[14].
Parlamenter Meclisinin;
Bakanlar Komitesine tavsiyeleri içeren; Komiteye Mecliste görüşülmesi için
konular öneren; Komite ve komisyonlar kuran; Dönemlerin başlangıç tarihini
belirleyen; Yukarıdaki fıkralarda yer almayan durumlarda karar yeter sayısını
veya kuşku doğduğunda gerekli çoğunluğu belirleyen; kararları dâhil tüm
kararları oy veren temsilcilerin üçte iki çoğunluğunu gerektirir.
Parlamenter Meclisinin,
görevlilerin seçilmesi, komite ve komisyonlarda hizmet verecek kimselerin
atanması ve çalışma kurallarının kabulünü içeren iç işleyişe ilişkin
konulardaki kararları, 29. maddenin 5. fıkrası uyarınca Meclisin belirleyeceği
çoğunlukla alınır.
Parlamenter Meclisi,
her yıl olağan dönemde toplanır. Olağan dönem oturumlarının tarih ve süresi,
üyelerin kendi parlamento oturumları ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun
oturumlarıyla çakışmayacak biçimde Meclis tarafından belirlenir. Parlamenter
Meclisi ve Bakanlar Komitesi birlikte aksi yönde karar almadıkça olağan dönem
oturumlarının süresi bir aydan fazla olamaz. Parlamenter Meclisi, Bakanlar
Komitesi veya Meclis Başkanının girişimiyle oturumun yer ve zaman konusunda
anlaşılarak meclisi olağanüstü bir toplantıya çağrılabilir.
Meclis veya Bakanlar Komitesi aksi yönde karar almadıkça Parlamenter Meclisinin oturumları Konsey merkezinde yapılır. Parlamenter Meclisinde aksine karar almadıkça görüşmeleri açıktır.
4-)
Sekreterlik
Avrupa Konseyi Sekreterliği
genel olarak, Konseyin Yukarıda sayılan diğer organlarına hizmet vermekte olup,
Başkanlığını Genel Sekreter yürütür[15].
Sekreterlik Konseyin
merkezinde yer alır. Sekreterlik bir Genel Sekreter, bir Genel Sekreter
Yardımcısı ve diğer personelden oluşur. Genel Sekreter ve Genel Sekreter
Yardımcısı, Bakanlar Komitesinin tavsiyesi üzerine Parlamenter Meclisi
tarafından atanır. Sekreterliğin öteki personelleri ise, Genel Sekreter
tarafından atanır.
Sekreterliğin hiç bir
üyesi, herhangi bir görev altında herhangi bir hükümetten ücretli bir görev
kabul edemez. Yine her bir Sekreterlik üyesi, Parlamenter Meclisin ya da
devletlerin yasama organlarının üyesi olmayacağı gibi, göreviyle bağdaşmayan
alakasız bir işte de çalışamaz. Genel Sekreter, Sekreterliğin tüm çalışmalarından
Bakanlar Komitesine karşı sorumludur.
Avrupa Konseyi
Sekreterliği’nin tüm çalışanları, görevinin Avrupa Konseyi çalışmaları için
deruhte edildiğine bu görevi herhangi bir ulusal veya yerel düşünceden
etkilenmeksizin kendi hür ve özgür vicdanına göre yerine getireceğine,
görevlerini yaparken herhangi devletten, bir hükümetten ya da Konsey dışındaki
herhangi oluşumdan emir, direktif, tavsiye, talimat almayacağına, yalnız
Konsey’e ve organlarına karşı sorumlu olduğuna ve deyim yerindeyse uluslararası
bir çalışan, bir memur statüsü doğrultusunda çalışarak, bu statüyle
bağdaşmayacak tüm eylem, hareket, düşünce ve fiillerden kaçınacağına ilişkim
yemin benzeri resmi bir bildirimde bulunur.
Avrupa Konseyi her üye devlet ve temsilcileri, Genel Sekreterin ve Sekreterlikte bulunan tüm görevlilerinin uluslararası niteliğine saygı göstermek ve onlara asla etkileyecek emir, direktif, tavsiye, talimat vermekten kaçınırlar
5-)
Avrupa Yerel Ve Bölgesel Yönetimler Kongresi
Avrupa Yerel Ve
Bölgesel Yönetimler Kongresi de tıpkı Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi gibi
konseye üye ülkelerden gelen asil ve yedek üyelerden oluşur.
Kongrenin amacı,
demokratik yapılanmanın ulusal-yerel düzeyde sağlanıp uygulanması ve yeni yeni
gelişen taze demokratik rejimlerin kendi yerel ve bölgesel yönetimlerini
kurmalarını, işbu yerel ve bölgesel idarelerin etkin şekilde
güçlendirilmesidir.
Söz konusu gaye
doğrultusunda kurulan yerel ve bölgesel yönetimlerin hukuki ve idari açıdan
irdelenip, denetlenmesi, işbirliklerinin kolaylaştırılması bölgeler arası
kültürel farklılıkların korunması ve geliştirilmesi de yine kongrenin amaçları
arasındadır.
Avrupa Yerel ve
Bölgesel Yönetimler Kongresi de Avrupa Konseyi'nin danışman organı olup, Avrupa
Konseyi içinde mahalli yönetimleri temsil ederek yerel demokrasiyi destekler.
Avrupa Yerel ve
Bölgesel Yönetimler Kongresi iki adet meclise bölünmüştür Bunlar, yerel
yönetimler odası ve bölgesel yönetimler odasıdır. Yine Avrupa Yerel ve Bölgesel
Yönetimler Kongresi bir sekreterlik ve kongre tarafından 5 yılda bir seçilen
bir genel sekretere sahiptir[16].
Yerel ve Bölgesel
Yönetimler Kongresi dört tür bir ortaklık statüsü öngörmektedir. Bunlar; Yasal
Ortak, Kurumsal Ortak, Gözlemci Ortak ve Konuk Gözlemci Ortaklardır. Yerel
Yönetimler Odası ve Bölgeler Odası. Avrupa Konseyi üye ülkelerindeki 200.000
yerel ve bölgesel yetkiliyi temsil eder[17].
Yerel ve Bölgesel
Yönetimler Kongresi başkanı Anders Knape (İsveç, EPP / CCE), 6 Kasım olup 2018
tarihinde iki yıllık bir görev süresi için seçilmiştir. Daha önce de Kongrenin Yerel Otoriteler Odası
Başkanı olarak görev yapmıştır
Türkiye olarak biz de
Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde 18 asil, 18 yedek üye
bulundurmaktayız. Bu kişiler Belediye Başkanı, İlçe Belediye Meclisi Üyesi, İl
Belediye Meclisi Üyesi gibi sıfatlara haizdir[18].
Diğer üye ilkeler ise aşağıdadır:
Albania, Germany, Poland, Andorra, Greece, Portugal, Armenia, Hungary, Republic Of Moldova, Austria, Iceland, Romania, Azerbaijan, Ireland, Russian Federation, Belgium, Italy, San Marino, Bosnia And Herzegovina, Latvia, Serbia, Bulgaria, Liechtenstein, Slovak Republic, Croatia, Lithuania, Slovenia, Cyprus, Luxembourg, Spain, Czech Republic, Malta, Sweden, Denmark, Monaco, Switzerland, Estonia, Montenegro, Turkey, Finland, Netherlands, Ukraine, France, North Macedonia, United Kingdom, Georgia, Norway.
6-)
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri
Avrupa Konseyi İnsan
Hakları Komiseri, Avrupa Konsey’ine taraf üye devletlerin tamamında insan
haklarına duyulan saygınlığı arttırmak ve hassasiyet yaratmak gayesiyle
kurulmuş bağımsız ve yargı yetkisi olmayan bir kuruluştur. Avrupa Konseyi İnsan
Hakları Komiseri 7 Mayıs 1999 tarihinde Bakanlar Komitesi (99)50 sayılı
kararıyla Bakanlık Komitesi tarafından kurulmuştur[19].
Bu hususta Bakanlar
Komitesi Avrupa Konseyi Statüsünün 16. Maddesinde yer alan yetkisini kullanarak
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliğini kurmuştur. Bu kurulumdaki amacın
temel dayanağı ise Avrupa Konseyi Statüsünün 1/2 maddesinde öngörülmüş ve hükme
bağlanmış örgütün amaçları arasında yer alan insan hakları ve temel
özgürlüklerin korunmasını takip etmesidir.
İnsan Hakları
Komiserliği kurulması akabinde Parlamenter Meclisine de yeni bir görev tevdi
edilmiştir. Bakanlar Komitesi, Parlamenter Meclisine 3 aday önerecek, Meclis
ise önerilen bu 3 aday arasından herhangi birini seçerek İnsan Hakları Komiseri
olarak 6 yıllık bir süre için görev verecektir. Adaylarda aranan özellikler
ise, insan hakları konularında yetkili ve uzman olmaları, Avrupa Konseyi ve
sözleşmelerin tüm ilke ve duruşlarına içten bağlı olmaları, yüksek şahsiyet,
kişilik, ahlak ve erdem sıfatlarına haiz olmalarıdır.
Komiser faaliyetlerini
etkiden uzak, tarafsız ve bağımsız bir şekilde yürütmelidir. Aynı zamanda
komiserin ana amaçlarından bir tanesi, insan haklarını yüceltmek, bilincini
sağlamak ve bu konularda gözle görülür bir iyileştirme sağlamaktır[20].
Bakanlar Komitesinin
Komitesi (99)50 sayılı kararına göre, Avrupa Konseyine taraf üye devletler
bünyesinde insan haklarının ve temel hak ve hürriyetlerin ektin ve önemli bir
şekilde uygulanması yönünde çalışmalar yapıp tedbirler almak ve uygulanmasında
üye devletlere yardımcı olmak, insan hakları konusu ile ilgili eğitimler
düzenleyerek bilinç ve farkındalık yaratmak, insan hakları ile ilgili tüm mevzuatlardaki
boşluklara ve eksikliklere dikkat çekmek, insan haklarının korunmasına yönelik
tavsiyelere sunmak Komiserin görevleri arasında sayılabilir.
Belirtmek gerekir ki
İnsan Hakları Komiserliği dayanağını bir mevzuat ya da sözleşmeden almamıştır.
Yani diğer Avrupa Konseyi kurumları gibi sözleşme ile Bakanlar Komitesi
kararıyla kurulmuştur. Bu durum komiserliğe farklı bir boyut kazanmaktadır.
Komiserlik, Bakanlar Komitesi kararıyla kurulduğu gibi yine bir Bakanlar
Komitesi kararıyla kaldırabilir ve görev ile yetkilerinin değiştirilebilir
olması ihtimaline rağmen, bir görüşe göre Komiser’in bir sözleşmeye bağlı
olmadan görev yapması olgusu, onu ve kurumu daha da bağımsız ve özgür kılarak
daha etkin çalışmasını ve asıl amaç olan insan hakları kavramını genişletmesine
yol açacağını savunur.
İnsan Hakları
Komiserliği ve Avrupa İnsan Hakları arasında da tam bir uyum söz konusudur.
Örneğin, komiserlik bireysel başvurularla ilgilenmez ve kendi aldığı kararlar
bağlayıcı değilken, bu husus mahkeme açısından tam tersi nitelikte olup,
mahkeme bireysel başvurulara bakar ve üye devletler açısından bağlayıcı
nitelikle kararlar verebilir. Ancak komiserliğin karaları her ne kadar
bağlayıcı olmasa da mahkeme gibi yalnızca başvuru sahiplerine yönelik değil,
başvuru hakkı olmayan ve ulaşamayanlar için de bir takım kararlar verebilir.
Bu durumda mahkeme ile
komiserlik arasında meydana gelebilecek muhtemel bir yetki sorununu da aşmak
içini Komiserin, AİHM’in ve diper tüm birimlerin kararlarına saygı duyması
gerektiği hüküm altına alınmıştır.
AİHS’e ek 14 numaralı
protokolün yürürlüğe girmesi itibarıyla, Komiser’e mahkeme nezdinde devam eden
davalara bir 3. Şahıs sıfatı ile katılması hakkı tanınmış olup, bu şekil de
Komiser de Mahkeme huzurunda devam eden yargılamalara müdahil olma sıfatına
haiz olmuştur.
Komiser, ayrıca üye
devletlerle herhangi bir aracı kurum olmaksızın doğrudan temasa geçme yetkisine
de haizdir.
Avrupa Konseyi İnsan
Hakları Komiseri Dunja Mijatović olup, 2018 yılının Ocak ayında Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi tarafından İnsan Hakları Komiseri seçilmiş ve 6 yıl
sürecek görevine 1 Nisan 2018 tarihinde başlamıştır.
Bakanlar Komitesinin
Komitesi'nin Komiseri 7 Mayıs 1999 tarihli (99)50 sayılı kararının 9. Maddesi
uyarınca; Komiser, Parlamenterler Meclisi tarafından Bakanlar Komitesi
tarafından hazırlanan üç aday listesinden alınan oyların çoğunluğu ile seçilir.
Üye Devletler adayları Genel Sekretere gönderilen mektupla sunabilirler.
Adaylar, Avrupa Konseyi'ne üye bir Devletin vatandaşı olmalıdır. Adaylar, insan
hakları alanında uzmanlığa sahip, yüksek bir ahlaki karaktere sahip, Avrupa
Konseyi değerlerine kamuya bağlı bir sicil ve Komiserin görevini etkin bir
şekilde yerine getirmek için gerekli olan kişisel otoritenin seçkin kişilikleri
olacaktır.
Görev süresi boyunca
Komiser, tam zamanlı bir ofisin taleplerine aykırı herhangi bir faaliyette
bulunamaz.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği Müdür ve personelleri, Avrupa Konseyine üye devletlerden temin edilir. 47 üye devletten seçilen kişiler Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği'nde görev yaparlar. Günümüzde halen Işıl GACHET Ofis direktörü, Özgür DERMAN, Bojana URUMOVA, Giancarlo CARDINALE ise Müdür vekilleri sıfatıyla görev yapmaktadır. Komiserliği'nin Türkiye ile ilgili çalışma ve izlenimleri ise ekteki kaynak linkinde mevcuttur[21].
7-)
Avrupa Konseyi Göç Ve Mülteciler Özel Temsilciliği
İşbu birim bir
kereliğine oluşturulmuş olup, evrensel olarak Ad-Hoc sıfatına haizdir[22].
Avrupa Konseyi Göç ve Mülteciler Özel Temsilciği, Avrupa Konseyi Genel
Sekreteri tarafından Avrupa Konseyi Statü’sünün 36. Maddesi uyarınca bir
sözleşmeye ya da Bakanlar Komitesi ya da Parlamenter Meclisi kararına
dayanmaksızın kurulan bir kurumdur.
2015/188 sayılı Genel Sekreter Kararıyla kurulmuş olup, esasen işbu temsilciliğin amacı da, isminden de anlaşılacağı üzere Avrupa’da yaşayan mülteci ve göçmenlerin insan hakları konusu ile ilgili haklarında analiz yapıp, durumlarını öğrenmek ve devletlere yardım etmektir[23].
8-)
Avrupa Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu (ECRI)
Avrupa Irkçılık ve
Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu, Avrupa Konseyi'ne üye devletlerin tamamında
ırkçılık, ayrımcılık, müsamahasızlık ve hoşgörüsüzlük ile etkin şekilde
mücadele etmeyi amaçlayan ve tüm bu değerler başta olmak üzere ırkçılık ve
faşizme karşı bir takım siyasi ve hukuksal tedbirler alan bir insan hakları
komisyonudur.
Komisyonun yukarıda
sayılan unsurlara ek olarak yabancı düşmanlığı ve anti semitizm ile de hukuk
temelli bir insan hakları mücadelesi vermekte olup ulusal ve uluslararası önlemler
almış ve Avrupa'da bir zamanlar yaşanan ırkçılık olaylarının bir daha
tekrarlanmaması amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir.
Avrupa Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu, 1993 yılında kurulmuştur[24].
9-)
Avrupa işkencenin Önlenmesi Sözleşmesi’nin uygulanmasının denetlenmesi
çerçevesinde Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (AİÖK)
İşkence Ve İnsanlık
Dışı Veya Küçültücü Ceza Veya Muamelenin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi 26 Kasım
1987 tarihinde kabul edilmiş ve 1 Şubat 1989 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İşbu
sözleşme uyarınca da Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele
ve Cezayı Önleme Komitesi, ya da daha kısa adıyla Avrupa İşkencenin Önlenmesi
Komitesi oluşturulmuştur.
Bir insan hakları
komitesi olan Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi, Avrupa Konsey'ine üye taraf
devletlere önceden planlı ya da aniden plansız şekilde bir takım ziyaretler
yapar. Söz konusu bu ziyaretlerin konusu ise, ziyaret edilen ülkelerde işkence
ve türevi olayların olmasını önlemektir. İşbu ziyaretler genel olarak
işkencelerin gerçekleşebileceği sivil ya da askeri gözaltı merkezleri,
hapishaneler, hastaneler, akıl hastaneleri vb. Gibi merkezlere yapılarak
raporlar düzenlenmek suretiyle bir işbirliği amaçlanır. Ancak, Avrupa
Konsey'ine üye taraf devletlerin bahsedilen bu işbirliğini yapmaktan kaçınması
veya Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi'nin tavsiyelerine uymaması, gerekli
iyileştirmeleri yapmaması, insan hakları ihlali işlemesi, işlenen bir ihlal
varsa devam etmesi halinde; Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi söz konusu tüm
olayları basın veya herhangi bir yol ile dünya kamuoyuna açıklayabilir[25]
III.
BÖLÜM
AVRUPA
İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ
1-)
Genel Olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)
Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi (AİHM)’de yukarıda sayılan diğer 7 adet kurum gibi bir Avrupa Konseyi
kuruluşudur. Ancak yapısı ve detaylandırılması sebebi ile ayrı bir bölüm
halinde işlenecektir. Genel olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek
protokolleriyle güvence altına alınmış olan tüm hakların herhangi bir nedenle
herhangi bir kişi ya da devlet tarafından kısmen ya da tam olarak çiğnenmesi ve
ihlal edilmesi halinde, birey gruplarının, tüzel kişiliklerin ve diğer
devletlerin, mevzuatlarda belirtilen şartlar dâhilinde Avrupa Konseyi
bünyesinde bulunan ve bir mahkeme görevi olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
(AİHM)’e başvurma hakları mevcuttur.
Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi (AİHM) 1959 yılında kurulmuş uluslararası bir mahkeme sıfatına haiz
olup, merkezi Fransa'nın Strazburg
şehrinde bulunmaktadır. Avrupa Konseyi’ne üye 47 devlet Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi (AİHM)’in tüm yargı yetkisini kabul etmektedir.
Bu nedenle AİHM’de
Avrupa Konsey’ine taraf üye ülke sayısı kadar yani 47 adet hâkim görev yapar.
Hâkimler, Avrupa Konsey’ine taraf üye ülkeler tarafından sunulan 3 kişilik
hâkim bildirim listesinden Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisince 9 yıllık
görev süresi için seçilir. Hâkimler sadece bir dönem görev yapabilirler.
Hâkimler mahkeme adına görev yaparlar, başka bir deyişle kendi ülkelerini
kesinlikle ve kesinlikle temsil etmezler[26].
Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi (AİHM), AİHS ve ek protokoller ile tanınmış devletsel ve bireysel
başvurulara dayanan, tam yargısal bir denetim ve yargılama teşkilatıdır[27].
AİHM’in aldığı karar üye devletler açısından bağlayıcı olup, belki de bu
nedenden ötürü dünyada en çok bireysel başvuru yapılan şikâyet mekanizmasıdır.
Ancak yine de AİHM’in aldığı kararların nasıl yerine getirileceği konusunda
devletlerin takdir yetkisi mevcuttur.
Yapılan başvurular
öncelikle olarak şekil ve zamanaşımı gibi usul denetlemelerine yani öninceleme
aşamasına tabi tutulurlar. Akabinde, İç hukuk yollarının tüketilmiş olması ve
son iç hukuk yolunun nihai kararından 6 ay geçmemesi bir başvurunun ana
koşullarıdır.
Dostane çözüm yöntemi
de bir başvuru dosyasının kapatılmasında kullanılabilmektedir. Başvurunun bu
yolla sonuçlanması, ilgili devletin ihlali kabul etmesi anlamına gelmemektedir.
Yine AİHS karşılılık
ilkesine dayanır. Buna göre, AİHM’in görev alanına giren her türlü konuda
insanlar vatandaş, vatansız, mülteci olarak sınıflandırılmıştır. AİHM’e
başvurmak isteyen herhangi bir kişinin başvurusu konusu ile ilgili olarak
ilgili insan hakları ihlalini yaratan devlet ile herhangi bir bağı ya da
vatandaşlık konusu olması gerekmemektedir[28].
Sözleşme çerçevesindeki
denetim mekanizması, önceleri Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve bunun bir üst
organı olan Avrupa İnsan Hakları Divanı tarafından yürütülmüştür. 1 Kasım 1998
tarihinden itibaren bu iki organ yerine tek bir Mahkeme kurulmuş olup günümüzde
de halen faal olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir. Türkiye 1987 yılında
Komisyon'a bireysel başvuru hakkını, 1990 yılında da zorunlu yargı yetkisini
kabul etmiştir.
Mahkemede yer alan
birimleri kendi içerisinde idari ve yargısal birimler olarak ikiye ayırmak
mümkündür.
1.2. İdari Birimler
AİHM idari birimleri,
Mahkeme Genel Kurulu, Bölümler Ve Filtraj Bölümü olmak üzere 3’e ayrılır.
1.2.1 Mahkeme Genel Kurulu
AİHM içtüzüğünün kabul
edilmesi ve Mahkeme üyelerinin seçilmesi en önemli görevlerinden biridir.
Mahkemeler Başkan, İki Başkan Yardımcısı ve Üç Bölüm Başkanı, Başkan
yardımcılarından oluştuğu gibi bununla birlikte her daire(mahkeme) bağlı
oldukları bölümün başkanlığını da üstlenebilir. Süreler 3 yıllık bir dönemi
kapsar. Ayrıca Genel Kurul 5 yıllık süre için yazı işleri müdürü ve onun
yardımcısını da seçer.
1.2.2. Bölümler
Mahkeme bünyesinde
idari bir yapılanma olarak beş bölüm oluşturulmuştur. Mahkeme İçtüzüğüne göre
her bir hâkim, oluşturulan beş bölümden bir tanesinde görev yapmaktadır.
Hâkimlerin bölümlere dağılımında coğrafi bölgeler, cinsiyet ve üye devletlerin
sahip olduğu farklı hukuk sistemlerinin dengeli temsiline özen gösterilir.
Ayrıca bölümlerin kompozisyonu her üç yılda bir değiştirilmektedir[29].
1.2.3 Filtraj Bölümü
Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi'ne Ek 14 Numaralı Protokolün yürürlüğe girmesiyle oluşturulan tek
hâkim sistemi Sarih biçimde kabul edilemez başvurular ve dayanaktan ve hukuki
nedensellikten yoksun başvuruları bir eleyici görevi ile inceleyen yargısal
mekanizma görevini almıştır.
Bu sistemin pragmatik sonuçlar vermesinin akabinde yazı işleri müdürlüğü bünyesinde önceki beş bölüme ek olarak filtraj bölümü kurulmuştur. İşbu bölüm haklarında en çok başvuru yapılan 5 ülkenin hukukçularından oluşan alt bir birimdir. Bu bölümlerin oluşturulmasındaki ana gaye, kabul edilmezlik kararlarında bir standardı meydana getirmeye çalışmak, kararları arasında uyum sağlamak, ikiliği önlemek ve daha karaların daha rasyonel olmasını sağlamaktır[30].
1.2. Yargısal Birimler
AİHM yargısal
birimleri, Daireler, Komiteler, Tek Hâkim, Büyük Daire, Yazı İşleri Müdürlüğü
olmak üzere 5’e ayrılır.
1.2.1 Daireler
Her bir bölüm
içerisinde daireler meydana gelmektedir. Bölüm başkanı, tüm davalarda yer
aldığı gibi, aynı zamanda aleyhine başvurulan devletin ülke hakimi ise
seçildiği ülkeye karşı açılan davada yer alır
Ancak, AİHM huzurundaki
herhangi bir başvuru bölüm başkanının seçildiği ülkeye karşı yöneltilmişse, bu
durumda bölüm başkan yardımcısı müzakereye başkanlık eder. Daire önündeki her
davada, o dairenin asıl üyesi olmayan bölüm üyeleri yedek üye olarak yer
alırlar.
1.2.2 Komiteler
Her bölüm içerisinde 3
hâkimden meydana gelen komiteler kurulur ve bu komiteler 12 ay boyunca görev
yapar. Komiteler esas olarak, mahkemenin yerleşik içtihatları ile ilgili olan
genel davaları karara bağlarlar[31].
1.2.3 Tek hâkim
Sarih biçimde kabul
edilemez başvurular ve dayanaktan ve hukuki nedensellikten yoksun başvuruları
bir eleyici görevi ile inceleyen yargısal mekanizmadır. AİHM’e yapılan toplam
başvuruların %90’ı oluştururlar. Tek hâkim olarak görev yapan hâkimler, bu
birimlerde kendi ülkelerine karşı yapılan başvurularda davaya bakamazlar[32].
1.2.4 Büyük Daire
Büyük Daire 17 üyeden oluşmakta
olup, Başkan, Başkan yardımcıları ve bölüm başkanları doğal üye sıfatına
haizdirler. Diğer geriye kalan üyeler ise kura usulü ile seçilirler.
Büyük Daire, AİHS’in uygulanması ve içeriğindeki hüküm ve hakların korunmasının yorumlanması açısından karşılaşılan ciddi sorunlar içeren başvurulara bakmaktadır. Daireler, incelemenin her aşamasında Büyük Daire lehine yargılama yetkisinden el çekebilirler. Öte yandan Daire kararını verdikten sonra taraflardan biri üç aylık süre içinde başvurunun Büyük Daire önünde yeniden görülmesini talep edebilir. Bu talep ilk olarak Mahkeme başkanını da içinde bulunduran beş kişilik panel tarafından incelenir, eğer kabul edilirse, başvurunun tamamı yeniden Büyük Daire tarafından incelenir.
1.2.5. Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü
Yazı işleri müdürlüğü, mahkemenin görevlerini icra etmekte ona hukuki, yönetsel ve idari destek vermektedir. Müdürlük, hukukçular, idari ve teknik personeller ile mütercimlerden oluşmaktadır. Yazı İşleri Müdürü Mahkeme Genel Kurulu tarafından seçilmekte olup, yazı işlerinin en yüksek rütbeli amiridir[33].
2-)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargılama Usulü
AİHS’e taraf devletler
veya AİHS’nin içeriğinde yer alan hakların ihlalinden mağdur olduğunu iddia
eden Gerçek kişi, hükümet dışı kuruluşlar, kişi grupları, ölen kişinin
mirasçısı yada akrabaları, çocuklar, AİHS’te hüküm altına alınan insan
haklarından birinin veya birkaçının taraf devlet tarafından ihlal edildiği
iddiası ile AİHM’e başvurabilir.
Yargılama usulü aleni
olup, kamuya açıktır ve çekişmeleri yargılama ilkesine haizdir. İncelemenin
büyük bir kısmı yazılı olarak yapılır. Lakin Büyük Daire, bir takım şartlar
halinde duruşmaların gizliliğine karar verebilir.
Kişiler, kendileri,
avukat ya da bir vekil aracılığıyla başvuru yapabilirler. Ancak başvuru
dilekçesi ilgili hükümete tebliğ edildiğinde bir avukat veya vekil bulunmak
zorundadır. Burada vekilden kasıt avukat manasında değildir. Kişiler
kendilerini ister bir avukat ile isterse vekil tayin edecekleri bir şahıs ile
örneğin avukat olmayan hukukçu bir öğretim üyesi ile temsil edebilirler. Ülkemizde
mevcut olan CMK ve Adli Yardım Kurumları benzeri bir kurum Avrupa Konseyi ve
AİHM’de de mevcut olup, ekonomik durumu olmayan başvuruculara bir adli yardım
sistemi doğrultusunda bir avukat tayin edilebilir.
AİHM resmi dilleri
Fransızca ve İngilizce olmasına karşın Avrupa Konseyine üye taraf devletlerin
dillerinden biri ile de yargılama yapılabilmesi esasen mümkündür. Ancak, yine
başvuru taraf devletlere tebliğ edilirken mahkemenin resmi dillerinden herhangi
birisi kullanılarak gerçekleştirilir. Yine de davanın ilerleyen seyirlerinde,
mahkeme başkanı veya daire başkanı, başvurucunun kendi dilini kullanmasına izin
verebilir
Daha sonra AİHM, kabul
edilebilirlik ve esas hakkında görüş, gözlemlerini, cevap ve savunmalarını
sunmak üzere başvuruyu ve davayı aleyhine dava açılan hükümete bildirir. Kural
olarak aleyhine dava açılan hükümet 16 hafta içerisinde savunma ve beyanlarını
AİHM’de ikame edilen dosyaya sunmak zorunadır. Aleyhine dava açılan hükümetin
cevabını sunması akabinde işbu cevap ve beyan dilekçesi de başvurucuya iletilir
ve başvurucuya cevaba cevap dilekçesi ve varsa hakkaniyete uygun tatmin
talebini sunması için 4 haftalık süre verilir. Başvurucunun cevabı ve talepleri
ise son kez cevap ve beyanlarını (Cevaba Cevaba Cevap dilekçesi) sunması
amacıyla aleyhine dava açılan hükümete gönderilir. İşbu sürenin de geçmesi
akabinde raportör bir hakim (tetkik hakimi benzeri), taslak hazırlayıp, karar
için dosyayı dosyaya bakan ilgili daireye tevdi eder.
İhlale ilişkin davaya
bakacak ilgili dairenin AİHS’de hüküm altına alınan insan haklarından birinin
ya da birkaçının ihlal edildiği yönünde bir karara varması halinde, AİHS 41.
Madde uyarınca bir miktar paranın başvurucuya ödenmesine karar verebilir.Yine
ilgili daire, AİHS 46. Madde hükmünce, tespit edilen ihlale neden olan probleme
ve onun çözümü için alınması gereken tedbirlere ilişkin talimatlara da
hükmedebilir.
Ancak ilgili dairenin
kararları kesin değildir. Taraflardan birinin veya her ikisinin kararı Büyük
Daire önüne götürme hakları vardır ki bu durum hak düşürücü süreye bağlanmış
olup bu süre 3 aydır. İşbu süre içerisinde herhangi bir itiraz kararı olmazsa
ya da taraflar kararı Büyük Daire’ye taşıyıp, dava Büyük Daire önündeyken
taleplerinden feragat ederlerse ya da itirazları reddedilerse daire kararı
kesin hüküm sıfatına haiz olur
Mahkemenin kesin
nitelikteki bütün kararları, yöneltildiği karara konu taraf devlet açısından
bağlayıcıdır.
Ayrıca, 14 numaralı Protokol AİHS 46. maddeyi değiştirerek uygulama aşamasına ilişkin iki yeni usul kabul etmiştir olup bu usuller, Bakanlar Komitesi’nin AİHM’den kararın anlam ve içeriğinin sarih ve belirgin olmasını talep etme hakkı ve kararın tarafı olan devletin kararı doğru bir şekilde infaz ve icra edip etmediğini değerlendirmesi yetkisidir.
3-)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının İcrası
3.1 Hukuki Temel
Bilindiği gibi, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) yaptığı yargılamaların dayanağı Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’dir (AİHS). AİHM kararlarının icra edilmesine AİHS’nin 46.
Maddesi ve 39/4 maddelerinde yer verilmiş olunup, buna göre Avrupa Konsey’ine
taraf üye devletler AİHM’in verdiği kararlara kesinlikle uymayı taahhüt
ederler. Mamafih, AİHM kararlarının göre Avrupa Konsey’ine taraf üye
devletlerce uygulanıp uygulanmadığı veyahut ne derecede nasıl uygulandığı gibi
konuları Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi adına Delegeler Komitesi
tarafından denetlenir.
3.2. Yetkili Birim
Yukarıda değinildiği
üzere Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi ve bir kurulu Delegeler Komitesi,
AİHM kararlarının icrasının denetlemekle yetkili birimdir. Teknik manada bu
birim AK İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Müdürlüğü bünyesinde yer alan
ve İnsan Hakları Direktörlüğü altında yapılandırılan AİHM Kararlarının İcrası
Dairesi’dir (Department for the Execution of Judgments of the ECtHR).
3.3. Sorumlu Birim
650 sayılı KHK’nın 1/c
maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bünyesinde İnsan Hakları Daire Başkanlığı’nın
(İHDB) kurulmuş olunup, işbu başkanlık AİHM kararlarının icrasının takibinden
sorumlu tutulmuştur. İlgili maddeye göre İnsan Hakları Daire Başkanlığı’nın
görevi, AİHM tarafından ülkemiz hakkında verilen tüm kararların infazı ile
ilgili tüm iş ve işlemleri yapmak, gereken tedbir ve önlemleri almak, işbu
ihlal kararlarını sorumlu ve ilgili mercilere iletmek ve ihlali ortadan
kaldırmaya yönelik tüm süreci takip etmek gibi konulardır[34].
Bu bent gereğince İHDB, AİHM’in ülkemiz hakkında verdiği ihlal kararlarının
infazı ile ilgili genel önlemleri almak, ihlal kararlarını ilgili mercilere
iletmek ve ihlalin ortadan kaldırılmasına yönelik süreçleri takip etmek ile
görevlendirilmiştir.
3.4 Sorumluluğun Kapsamı
Adalet Bakanlığı ile
Dışişleri Bakanlığı arasında 14 Kasım 2011 tarihinde imzalanan işbirliği
protokolü uyarınca AİHM’ne karşı yapılacak devlet savunmalarının koordinasyonu
1 Mart 2012 tarihinden itibaren Adalet Bakanlığı’nca yapılmaktadır. Protokolün
AİHM Kararlarının İcrasına ilişkin 5.1. maddesi uyarınca, ihlal kararlarının
uygulanmasına yönelik tüm işlemler İnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından
yürütülür[35].
3.5 AİHM Kararlarının İcrasının
Anlamı
AİHM’ce verilen ihlal
kararlarının icrası, bir manada eski hale iade kavramı gibi olup, başvuranın
durumunun karara konu insan hakları ihlalinin önceki haline getirilmesi
hükmündedir. Ancak bu durum mümkün değilse, devletin bir tazminat ödemesi de
söz konusu olur
AİHM kararlarının
icrası, bireysel (özel) önlemler ve genel önlemler olmak üzere iki esas
unsurdan oluşur. Bireysel önlemler, başvurucunun ihlal edilen insan haklarının
ihlaline neden olan sebep ve/veya sebepleri yok edecek tüm tedbirler veya
ödenecek tazminat iken; genel önlemler ise, başvurucunun başvurusuna haiz
ihlali herkes açısından ortadan kaldırmayı, yani bu ihlali sübjektif değil
genel manada kökten çözerek, devamını önleyecek tedbirler, mevzuat veya
uygulama değişiklikleridir.
3.6. İcranın Takibi
Yukarıda da belirtildiği gibi AİHM kararlarının icrasının takip ve denetimi AK Bakanlar Komitesi adına Delegeler Komitesi tarafından yapılmaktadır. İşbu takip basit-standart (simplified-standard) usul ve geliştirilmiş-yoğun (enhanced) usul olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır.
IV.
BÖLÜM
AVRUPA
KONSEYİ SÖZLEŞMELERİ
ÇERÇEVESİNDEKİ MEKANİZMALAR
1-)
Avrupa Sosyal Şartı
Avrupa Sosyal Şartı
genel olarak ekonomik, sosyo-kültürel, toplumsal konularda insan haklarını
koruma altına almayı ve güvence sağlamayı amaçlayan bir evrensel insan hakları
sözleşmesidir.
1961 tarihinde imzaya
açılan Avrupa Sosyal Şartı, 1965 yılında yürürlüğe girmiş olup, 1996 yılında
yenilenmiştir. Revize edilmiş olan şart 1999 yılında yürürlüğe girmiştir.
Ülkemiz 1961 tarihli Şartı 18 Ekim 1961 tarihinde imzalamış, 24 Kasım 1989
tarihinde onaylamıştır.
1964 tarihli “Avrupa
Sosyal Güvenlik Şartı”, Avrupa Konseyi üyesi devletlerin tamamında uygulanan
sosyal güvenlik sistemlerini günümüz dünyasında en iyi şekilde uygulanmasını
gaye edinen bir mekanizmanın metnidir. İşbu metin uyarınca üye ülkelerde
hastalık, tıbbi, işsizlik, yaşlılık, analık, çocuk bakımı yardımları vb. gibi
konularda sosyal devletin ve sosyal güvenliğin yapması gereken tüm hususların
üye devletlerin ne ölçüde temin edeceği yönündeki asgari çerçeveyi düzenleyen
bir sözleşmedir[36].
Avrupa Konseyi üyesi
devletlerin temsilcilerinden oluşan Avrupa Sosyal Şartı ve Avrupa Sosyal
Güvenlik Kodu Hükümet Komitesi, Fransa'nın Strazburg şehrinde yılda iki kez
toplanmaktadır[37].
Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi, ekonomik, sosyo-kültürel, yaşamsal haklardan çok sivil ve politik
hakların güvence altına alınması gaye edinip bu hususlaraa öncelik vermiştir.
Avrupa Sosyal Şartı ise esas olarak sosyal ve ekonomik hakları koruyan bir
insan hakları belgesi yani Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin düzenlemediği
konularda esklikleri kapatan bir sözleşmedir
2-)
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)
Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi (AİHS), Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan Türkiye’nin de
aralarında yer aldığı 15 ülke 4 Kasım 1950 tarihinde Roma’da akdedilerek
yürürlüğe giren bir sözleşmedir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), insanoğlunun temel hak ve özgürlüklerini koruma ve güvence altına alma gayesiyle oluşturulmuştur. Sözleşmenin Güvence Altına Aldığı Hak ve Özgürlükler ise başlıca olarak; Yaşama hakkı, Özgürlük ve kişi güvenliği hakkı, Adil şekilde yargılanma hakkı, Özel yaşantıya, aile yaşantısına, konut ve haberleşme özgürlüklerine saygı gösterilmesi hakkı, Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü ve buna dahil olarak sendika kurma ve bunlara üye olma özgürlüğü, Evlenme ve aile kurma hakkıdır[38].
3-)
İşkence Ve İnsanlık Dışı Veya Küçültücü Ceza Veya Muamelenin Önlenmesi Avrupa
Sözleşmesi
İşkence Ve İnsanlık
Dışı Veya Küçültücü Ceza Veya Muamelenin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi 26 Kasım
1987 tarihinde kabul edilmiş ve 1 Şubat 1989 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu sözleşmenin dayanağı
ve kaynağı esasen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesidir. AİHS'nin 3. Maddesinde
hükmedilen "Hiç kimse işkence veya insanlık dışı veya küçültücü ceza veya
muameleye tabi tutulmayacaktır" hükmüne dayanmaktadır[39].
Ülkemiz, İşkence Ve
İnsanlık Dışı Veya Küçültücü Ceza Veya Muamelenin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesini
1988 yılında imzalamış ve tarafı olmuştur. İşbu sözleşme de diğer Avrupa
Konseyi Sözleşmeleri gibi ülkemiz açısından bağlayıcı niteliktedir[40].
SONUÇ
Avrupa Konseyi gerek
idari gerekse yargısal boyutu ile geçmişte olduğu gibi günümüzde de Avrupa
halkı ve devletleri için çok büyük bir önem arz etmektedir. Avrupa Konseyi’nin
korunup, kollanması hatta ve hatta geliştirilerek daha da sürdürülebilir olması
gerek Avrupa ve Dünya halkı açısından gerekse hukuk mevzuatı açısından çok
önemlidir. Nitekim Avrupa Konseyi bünyesinde bulunan üye devletler ve üye
devletlerin vatandaşları açısından önemli olduğu kadar emsal bir kurum olması
nedeniyle tüm dünya açısından da ayrıca çok zaruri bir kuruluştur.
Avrupa Konseyi yapısı
ve mekanizması muntazam şekilde kurulmuş ve günden güne çağın gerekliliği ile
ihtiyaçlar ve sorunlar doğrultusunda geliştirilen kuruluşlardan
oluşturulmaktadır.
Her ne kadar Avrupa
Konseyi idari ve yargısal açısından insan hakları konusu ile ilgili bir takım
çalışmalar yaparak önlemler alsa da, asıl amaç hiçbir insan hakkı ihlalinin
işlenmemesi veya ihlallerin asgari düzeyde kalmasıdır. Evrensel hakların
korunması ve bilincin yerleştirilmesi gibi amaçlarla kurulan ve bu amaç
doğrultusunda faaliyet gösteren her kurum Avrupa Konseyi de alt kurumları ile
birlikte asıl amacının işlevsiz kalmak olduğu aslında bir gerçektir. Burada ki
işlevsiz kalma teriminden, bir işe yaramama gibi bir anlam çıkarmak yanlış
olacaktır. Burada asıl denmek istenen, hiçbir insan hakkı ihlalinin hiç kimse
tarafından hiçbir suretle işlenmemesi, işlenmesi halinde ise devletlerin kendi
iç hukuk yollarında çok hızlı bir şekilde gerekli adımları atması, olayın
Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önüne gelmesine gerek
duyulmamasıdır.
Bu sayede kurumlar teknik faaliyetlere daha çok zaman ayırabilecek ve insan hakları ile ilgili olarak devletlere tavsiye nitelikte kararlarını daha hızlı bir şekilde verebilecektir. Tabi Avrupa Konseyi ve alt kurumlarının hiçbir insan hakkı ihlali yaşanmasa dahi sonsuza kadar en kötü ihtimalle sırf bir son garanti, son teminat sıfatı ile varlığını devam ettirmesi elzem bir durumdur.
KAYNAKÇA
650 sayılı Adalet
Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair KHK - https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/08/20110826-1.htm
Avrupa Konseyinin kurulması hakkında imzalanmış olan
Statünün onanmasına dair Kanun,
https://insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr/media/uploads/2015/05/06/avrupa%20konseyi%20statusu.pdf
Avrupa Sosyal Şartı
Metni,
https://insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr/media/uploads/2015/07/29/AvrupaSosyalSarti.pdf
Aybay Rona - Dardağan,
Esra, Vatandaşlık Hukuku, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınevi, İstanbul, 2010,
s.60
Council of Europe
Communucations - Secretary General appoints Special Representative on Migration
and RefugeesCouncil of Europe to examine reported human rights violations
against migrants and refugees -
https://rm.coe.int/168071d6fa
Gemalmaz Mehmet Semih,
Ulusal üstü İnsan Hakları Hukukunun Genel Teorisine Giriş, Cilt 2, İstanbul,
2013
Gözübüyük Şeref -
Gölcüklü Feyyaz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, Ankara, Turhan
Yayınevi, 2011, s. 5
İşkencenin Ve Gayri
İnsani Ya Da Küçültücü Ceza Veya Muamelelerin Önlenmesine Dair Avrupa
Sözleşmesi - https://www.ombudsman.gov.tr/contents/files/8a6--Iskencenin-ve-Gayriinsani-ya-da-Kucultucu-Ceza-veya-Muamelelerin-Onlenmesine-Dair-Avrupa-Sozlesmesi.pdf
İşkencenin ve Gayrı
insani ya da Küçültücü Ceza Veya Muamelenin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi
Sözleşme Metni ve Açıklayıcı Rapor - https://rm.coe.int/16806dbac9
Korkut Levent, “Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Devletlerin Sığınmacıları Sınır dışı Etme
Egemen Yetkisine Etkisi: Türkiye Örneği” adlı makale, Ankara Barosu Dergisi,
Sayı 4, Ankara, 2008 -
http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2008-4/4.pdf
Resolutıon (99) 50 On
The Councıl Of Europe Commıssıoner For Human Rıghts
https://search.coe.int/cm/Pages/result_details.aspx?ObjectID=09000016805e305a
Özen Çınar, Keskin
Funda vd, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Uluslararası Örgütler, 2017 s.20,
https://docplayer.biz.tr/6252508-Uluslararasi-orgutler.html
https://birim.ailevecalisma.gov.tr/media/6765/avrupakonseyi.pdf
https://www.coe.int/en/web/european-commission-against-racism-and-intolerance/
https://www.coe.int/en/web/commissioner/mandate
https://www.coe.int/tr/web/about-us/structure
http://www.congressdatabase.coe.int/DefaultPublic.aspx
http://inhak.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/aihm-ninyapisi-ve-isleyisi28112019012457
http://www.inhak.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/aihm-kararlarinin-icrasi10122019111749
https://tr.wikipedia.org/wiki/Avrupa_Konseyi
https://www.tihek.gov.tr/avrupa-konseyi/
https://www.tbmm.gov.tr/ul_kom/akpm/genel_bilgi.htm
http://www.mfa.gov.tr/avrupa-konseyi_.tr.mfa
[1] http://www.mfa.gov.tr/avrupa-konseyi_.tr.mfa
- (Erişim Tarihi:
14.03.2020)
[2] Avrupa Konseyinin kurulması
hakkında imzalanmış olan Statünün onanmasına dair Kanun, https://insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr/media/uploads/2015/05/06/avrupa%20konseyi%20statusu.pdf
- (Erişim Tarihi: 14.03.2020)
[3] http://www.mfa.gov.tr/avrupa-konseyi_.tr.mfa
- (Erişim Tarihi:
14.03.2020)
[4] Avrupa Hareketi, (1947-1949)
Avrupa’nın bir arada olmasını sağlamak ve bu yönde halkları bilgilendirmek için
ulusal şekilde konsey, dernek ve vakıflar şeklinde örgütlenen bir uluslararası
hükümetler dışı örgüttür.
[5] Gözübüyük Şeref - Gölcüklü
Feyyaz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, Ankara, Turhan Yayınevi,
2011, s. 5
[6] Özen Çınar, Keskin Funda vd, Anadolu
Üniversitesi Yayınları, Uluslararası Örgütler, 2017 s.20, https://docplayer.biz.tr/6252508-Uluslararasi-orgutler.html - (Erişim Tarihi: 14.03.2020)
[7] http://www.mfa.gov.tr/avrupa-konseyi_.tr.mfa - (Erişim Tarihi: 15.03.2020)
[8] http://www.mfa.gov.tr/avrupa-konseyi_.tr.mfa - - (Erişim Tarihi: 15.03.2020)
[9] Gemalmaz Mehmet Semih, Ulusal
üstü İnsan Hakları Hukukunun Genel Teorisine Giriş, Cilt 2, İstanbul, 2013
[10] https://insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr/media/uploads/2015/05/06/avrupa%20konseyi%20statusu.pdf
- (Erişim Tarihi: 16.03.2020)
[11] Özen Çınar, Keskin Funda vd, Anadolu
Üniversitesi Yayınları, Uluslararası Örgütler, 2017 s.20, https://docplayer.biz.tr/6252508-Uluslararasi-orgutler.html - (Erişim Tarihi: 17.03.2020)
[12] https://insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr/media/uploads/2015/05/06/avrupa%20konseyi%20statusu.pdf - (Erişim Tarihi: 18.03.2020)
[13] https://www.coe.int/tr/web/about-us/structure - (Erişim Tarihi: 21.03.2020)
[14] https://www.coe.int/tr/web/about-us/structure - (Erişim Tarihi: 22.03.2020)
[15] https://birim.ailevecalisma.gov.tr/media/6765/avrupakonseyi.pdf - (Erişim Tarihi: 22.03.2020)
[16] https://tr.wikipedia.org/wiki/Avrupa_Konseyi
[17] http://www.congressdatabase.coe.int/DefaultPublic.aspx
- (Erişim Tarihi: 24.03.2020)
[18] http://www.congressdatabase.coe.int/WebForms/Public/Country.aspx?id=19
- (Erişim Tarihi: 24.03.2020)
[19] Resolutıon (99) 50 On The
Councıl Of Europe Commıssıoner For Human Rıghts https://search.coe.int/cm/Pages/result_details.aspx?ObjectID=09000016805e305a - (Erişim Tarihi: 04.04.2020)
[20] https://www.coe.int/en/web/commissioner/mandate
- (Erişim Tarihi: 05.04.2020)
[21] https://www.coe.int/en/web/commissioner/country-monitoring/turkey
- (Erişim Tarihi: 07.04.2020)
[22] Ad-Hoc: Bir kereliğine, geçici
anlamında kullanılan bir terim
[23] Council of Europe Communucations
- Secretary General appoints Special Representative on Migration and
RefugeesCouncil of Europe to examine reported human rights violations against
migrants and refugees
- https://rm.coe.int/168071d6fa - (Erişim Tarihi: 09.04.2020)
[24] https://www.coe.int/en/web/european-commission-against-racism-and-intolerance/
- (Erişim Tarihi: 09.04.2020)
[25] İşkencenin
ve Gayrı insani ya da Küçültücü Ceza Veya Muamelenin Önlenmesine Dair Avrupa
Sözleşmesi Sözleşme Metni ve Açıklayıcı Rapor - https://rm.coe.int/16806dbac9 -
(Erişim Tarihi: 10.04.2020)
[26] Korkut Levent, “Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi Kararlarının Devletlerin Sığınmacıları Sınır dışı Etme Egemen
Yetkisine Etkisi: Türkiye Örneği” adlı makale, Ankara Barosu Dergisi, Sayı 4,
Ankara, 2008 - http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2008-4/4.pdf
- (Erişim Tarihi: 12.04.2020)
[27] https://www.tihek.gov.tr/avrupa-konseyi/ - (Erişim Tarihi: 12.04.2020)
[28] Aybay Rona - Dardağan, Esra,
Vatandaşlık Hukuku, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınevi, İstanbul, 2010, s.60
[29] http://inhak.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/aihm-ninyapisi-ve-isleyisi28112019012457 - (Erişim Tarihi: 12.04.2020)
[30] http://inhak.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/aihm-ninyapisi-ve-isleyisi28112019012457-
(Erişim Tarihi: 12.04.2020)
[31] http://inhak.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/aihm-ninyapisi-ve-isleyisi28112019012457 - (Erişim Tarihi: 13.04.2020)
[32] http://inhak.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/aihm-ninyapisi-ve-isleyisi28112019012457 - (Erişim Tarihi: 13.04.2020)
[33] http://inhak.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/aihm-ninyapisi-ve-isleyisi28112019012457 - (Erişim Tarihi: 13.04.2020)
[34] 650 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair KHK https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/08/20110826-1.htm - (Erişim Tarihi: 15.04.2020)
[35] http://www.inhak.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/aihm-kararlarinin-icrasi10122019111749 - (Erişim Tarihi: 02.04.2020)
[36] Avrupa Sosyal Şartı Metni, https://insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr/media/uploads/2015/07/29/AvrupaSosyalSarti.pdf - (Erişim Tarihi: 02.04.2020)
[37] https://www.tbmm.gov.tr/ul_kom/akpm/genel_bilgi.htm-
(Erişim Tarihi: 02.04.2020)
[38] https://www.tbmm.gov.tr/ul_kom/akpm/genel_bilgi.htm-
(Erişim Tarihi: 02.04.2020)
[39] https://www.tbmm.gov.tr/ul_kom/akpm/genel_bilgi.htm - (Erişim Tarihi: 01.04.2020)
[40] İşkencenin Ve Gayri İnsani Ya Da
Küçültücü Ceza Veya Muamelelerin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi - https://www.ombudsman.gov.tr/contents/files/8a6--Iskencenin-ve-Gayriinsani-ya-da-Kucultucu-Ceza-veya-Muamelelerin-Onlenmesine-Dair-Avrupa-Sozlesmesi.pdf - (Erişim Tarihi: 01.04.2020)